Zafer Ergin

Biyografi

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü mezunudur. Ankara Deneme Sahnesi’nden yetişmiş, çeşitli film ve dizilerde rol almıştır.

1970’li ve 1980’li yıllarda TRT televizyonunda yayımlanan pek çok yabancı dizi ve sinema filmindeki ünlü aktörlerin Türkçe seslendirmesini gerçekleştirmiştir.

2003-2005 yılları arasında yayımlanan Kurtlar Vadisi dizisindeki “Mehmet Karahanlı” rolüyle zirveye çıkmıştır. 2006 yılında Kanal D’de yayına başlayan ve hâlâ yayımlanmaya devam eden Arka Sokaklar adlı dizide önce başkomiser, 3. sezondan 9. sezona kadar emniyet amiri, 9. sezondan itibaren ise emniyet müdürü “Rıza Soylu” karakterini canlandırmaktadır.

Ergin, 10 Mayıs 2014’te Kim Milyoner Olmak İster? isimli yarışma programının sunucusu olan Kenan Işık’ın rahatsızlığı nedeniyle konuk sunucu olarak bir bölümlüğüne yarışmayı sunmuştur.

9 Ekim 2020’de yaptığı açıklamada 14 yıldır oynadığı Arka Sokaklar dizisi hakkında “İnşallah 15 yıl daha devam ederiz. Yaptığınız işten memnun kalırsanız, seyirciyle iletişim hâlinde olabilirseniz, doğru yolda olduğunuzu tahmin edersiniz.” dedi.

Doğum günü

1942-08-30

Diğer işler

Fethin Mucizesi (1985)
Fethin Mucizesi

HİKAYE: Konu: İstanbul’un fethinden sonra,şehrin Türkleştirilmesinin anlatıldığı filmde, Eyüp Sultan’ın mezarının bulunması da konu ediliyor..

Gelibolu (2005)
Gelibolu

HİKAYE: Birbirine uzak coğrafyadaki üç ülke için Birinci Dünya Savaşı’nın en can alıcı ayları Çanakkale savaşında yaşandı. Yeni Zelandalı, Avustralyalı ve Türk askerler aslında olmaması gereken bir savaşta sayısız kayıplar verdiler. Dünya ise gelmiş geçmiş en büyük çıkartma hareketlerinden birinin yenilgisine sahne oldu.Hititler ile adından söz ettiren Tolga Örnek’in, yazıp yönettiği, yapımcılığını üstlendiği belgesel film bizi geçen yüzyılın en önemli dönemeçlerinden birine götürüyor.

Tokatçılar (1986)
Tokatçılar
Deli Yürek: Bumerang Cehennemi (2001)
Deli Yürek: Bumerang Cehennemi

HİKAYE: Yusuf Miroğlu, nişanlısı Zeynep ile beraber askerliğini birlikte yaptığı arkadaşının düğünü için Diyarbakır’a gider. Ancak arkadaşı düğün sırasında bir suikast sonucu hayatını kaybeder. Miroğlu, olayın sorumlularını araştırmaya başlayınca ortada çok karmaşık bir takım örgütlerin olduğunu görür.

Kaptan (1984)
Kaptan

HİKAYE: Uçarı ve birazda hovarda olan Orhan kaptanın gemisine,geç ödenen bir senet yüzünden haciz gelir.Borçlandığı adam kasabanın zengin eşrafından biridir.Orhan kaptan gemisini hacizden kurtarmak için kamyonetiyle yola çıkar. Yolda Melek adında bir kıza rastlar ve kızı kamyonetine alır.Yolda kız yüzünden bir sürü aksilikler olur.Fakat Orhan senet için acele etmektedir.Sonunda zengin alacaklının villasına ulaşır.Fakat alacaklı adam Orhanı tersler ve villasından kovar.Bu sırada Meleğin bu adamın kızı olduğunu öğrenir.Dönüşte intikam için Meleği kaçırır.Yolculuk esnasınde Orhanla Melek arasında duygusal bir aşk başlar.

Sümela’nın Şifresi: Temel (2011)
Sümela'nın Şifresi: Temel

HİKAYE: Temel Karadeniz’de yaşayan saf ve hayallerinin peşinden giden bir delikanlıdır ve bu haliyle herkesin alay konusudur. Kalbinin sesini dinleyen beş parasız Temel, Trabzon’un en bilindik ve zengin ailelerinden Yücesoyların kızı Zuhal’e aşık olur. Zuhal’i babasından isteyen Temel’i Hıdır Yücesoy kapı dışarı eder. Sevdiğine ulaşamayan ve hayalleri yıkılan Temel, arkadaşı Turgay’ın Sümela Manastırı’nın çatısına çıkarak intihara giriştiğini öğrenir. Arkadaşını vazgeçirmek için manastırın çatısına çıkan Temel, Turgay’ı ikan etmek yerine kendisi de intihar etmeye karar verir. Onları çatıdan indirmeye çalışan polislerden Sümela Manastırı’nda büyük bir hazine saklandığını öğrenen Temel intihar etmekten cayıp, bahsedilen hazineyi aramaya başlar. Bu sayede hem zengin olacak hem de Zuhal’e olan aşkını ispatlayacaktır…

Berlin in Berlin (1993)
Berlin in Berlin

HİKAYE: Mühendis olarak şantiye çalışmakta olan Thomas bir gün Dilber’i görür ve onun fotoğraflarını çekmeye başlar. Dilber şantiyede işçi olarak çalışan Mehmet’in karısıdır. Thomas’ın Dilber’in fotoğrafını çekmesine tanık olan Mehmet sinirlenerek Thomas’a saldırır. Bu kavga esnasında Mehmet hayatını kaybeder ve Mehmet’in kardeşleri bu olaydan Thomas’ı sorumlu tutarak peşine düşerler. Thomas korkuyla kaçarken tesadüf eseri Mehmet ve ailesinin oturduğu eve sığınır. Mehmet’in kardeşi Mürtüz Thomas’ı öldürmek için eve gelir fakat babası Ekber tarafından engellenir. Onların törelerine göre eve sığınan birine düşman bile olsa el kaldırılmaz. Çekildiği yıllarda büyük gişe başarısı sağlayan Berlin in Berlin, Hülya Avşar’ın mastürbasyon sahnelerinin yanı sıra senaryosunun kendisinden çalındığı gerekçesiyle Gökhan Akçura tarafından açılan davayla da gündemi işgal etmişti.

Bir Tren Yolculuğu (1988)
Bir Tren Yolculuğu

HİKAYE: Ahmet Harndi Tanpınar’ın aynı adlı öyküsünden uyarlanan film, şehir şehir dolaşan gezgin bir tiyatro topluluğunun öyküsünü anlatıyor. Olay, 2. Dünya Savaşı sırasında trende gerçekleşir. Fark edilmeyi önlemek için tren camları karartılmıştır.

Döngel Kârhanesi (2005)
Döngel Kârhanesi

HİKAYE: Bir genelev sahibinin bankadan aldığı krediyi geri ödeyememesi nedeniyle banka, geneleve el koyar. Daha sonra bankaya fon tarafından el konulmasıyla birlikte, genelev de fona geçer. Ankara, işletmelerden herhangi birinden kar etmenin peşine düşer ve en uygununun “Döngel Eğlence Tesisleri” olduğuna karar vererek, işletmeyi kara geçirmesi için bir memurunu görevlendirir. Batık işletmeleri kâra geçirme konusunda deneyimli olan memurun, Döngel Eğlence Tesislerinin bir genelev olduğunu öğrenmesi ve burayı “kârhane”ye dönüştürme çalışmaları başlar.

Koltuk Belası (1990)
Koltuk Belası

HİKAYE: Rakiplerini ağır bir yenilgiye uğratıp, seçimlerini kazanan imar müdürlüğünde görevli saf bir adamın güldürüsü.

Oğulcan (1987)
Oğulcan
Dünyayı Kurtaran Adam’ın Oğlu (2006)
Dünyayı Kurtaran Adam'ın Oğlu

HİKAYE: Dünyayı Kurtaran Adam, Cüneyt Arkın; bu sefer oğlu rolündeki Kartal Kaptan; Mehmet Ali Erbil ile dünyayı bir kez daha kurtarıyor. Hiçbir süperkahramanda olamayan fantastik çalışma yöntemleriyle dünya çapında geniş bir hayran kitlesi bulunan Dünyayı Kurtaran Adam’ın dünyayı kurtarma misyonu, oğlunun atıldığı bir uzay macerasıyla devam ediyor. Hem de hiçbir süper kahramanda olmayan bir özelliğiyle. Nerede olduğu, yaşayıp yaşamadığı bilinmeyen, asla görülüp dokunulamayan bir varlık olarak izleyeceğimiz Dünyayı Kurtaran Adam, uzayda bir ışık olarak dolaşarak dünyayı koruyor. Aynı zamanda Lunatica adını verdiği bir gezegende nerdeyse dünyadakine benzer bir uygarlığın koruyuculuğunu yapan Dünyayı Kurtaran Adam, bir uzay yürüyüşü sırasında bilinmeyen bir düşmanın saldırısı sonu cu uzay boşluğunda yitip giden Türk Astronotu Gökmen’i kurtarışı sırasında görülebiliyor…

Kayıp Kızlar (1984)
Kayıp Kızlar

HİKAYE: Farklı ekonomik ve sosyal düzeylerden gelen ve az çok benzer sorunları olan genç, güzel ve saf kızlar fuhuş mafyasının eline düşerek sonu olmayan utanç dolu bir yaşama itilmektedirler. Ve insanlık dışı davranışlara maruz kalmaktadırlar. Kolej mezunu Lale (Ahu Tuğba) içlerinde en güzelleridir. Üvey babasının tacizinden kaçan Lale, okul arkadaşı Nesli’nin evine sığınır. Onu manken sanır. Aynı mesleği yapmak ister. Nesli onu Reşit (Nuri Alço) adında biri ile tanıştırır. İlaçla Lale’yi bayıltan Reşit, genç kıza tecavüz eder, kameraya alır ve şantaj yaparak tehditle fuhuşa sürükler.

Damga (1984)
Damga

HİKAYE: Cengiz (Tarık Akan) ve Ümran (Yaprak Özdemiroğlu) evlenme hazırlıkları yapan nişanlı bir çifttir. Fakat Ümran’ın uzun süreden beri kendisine göz koyup izlediği mafya fedailiği yapan Sadık (Salih Kırmızı) ve arkadaşları tarafından kaçırılıp tecavüze uğraması sonucu dünyaları alt üst olur. Derhal harekete geçen Cengiz polise başvurarak suçluları yakalamak için soruşturma başlatırsa da net bir sonuç alamaz. Birbirlerini çok seven çift her şeye rağmen dayanmaya çalışırlar ancak Ümran derin bir bunalıma girmiştir. Mücadeleden vazgeçmeyen Cengiz bir gazetecinin de yardımıyla suçluları bulup intikamını almak ve namusunu temizlemek için harekete geçer.

Güneşi Gördüm (2009)
Güneşi Gördüm

HİKAYE: Her türlü ayrımcılığa ve ötekileştirilmeye karşı duran, savaşın, kavganın, kendine benzemeyeni hor görmenin sorunun ta kendisinin olduğunu anlatan bu film, bir anlamda “Türkiye’nin hikayesi”…Kars Sarıkamış’ın bir dağ köyünde yaşayan Ramo ve ailesi, bölgede yaşanan terör sorununun göbeğinde hayatlarını sürdürmektedirler. Mayın ve silah patlamaları, asker ve dağa çıkmış gerillalar arasında süren savaş onların gündelik hayatlarının bir parçası olmuştur. Ancak çıkan bir çatışma sonucunda köye gelen komutan, ailelerden köyü boşaltmalarını ister. Ramo ve ailesi çareyi İstanbul’a gitmekte bulur. Beyoğlu’nun arka sokaklarından birine yerleşen aile burada şansını denemeye karar verir.

Birkaç Güzel Gün İçin (1984)
Birkaç Güzel Gün İçin

HİKAYE: Milyoner bir kızla kardeşinin tedavisi için para temin etmeye çalışan fakir bir adam arasındaki sahte evliliği konu alır. Kemal Polat küçük bir tekne atölyesinde çalışan bir gemi mühendisidir. Bir süre önce ortadan kaybolan kardeşini kadın tacirlerinin elinden kurtaran Kemal, bu sırada bir dizi cinayet işler ve idam cezasına çarptırılır. Kemal’in eski ortağı Haşmet de olaylar yaşanırken vefat etmiştir. Haşmet ünlü bir milyonerdir ve mirasını şartlı olarak kızı Necla’ya bırakmıştır. Vasiyetnamedeki bu şart Necla’nın Kemal’le evlenmesidir. Ancak Necla o sırada Erol’la evlilik yapmayı plânlamaktadır. Kemal’in idam cezasına çarptırılması nedeniyle sahte bir evlilik yaparak bu işten sıyrılmayı düşünür. Ancak işler Necla’nın plânladığı gibi gitmez ve Kemal idam cezasından kurtulur. İkili bir süre daha evlilik oyunu oynamak zorunda kalacaktır.

Yabancı (1984)
Yabancı

HİKAYE: Mafyadan kaçan bir hayat kadını ile eski bir gangster arasındaki aşkı konu edinir. Kadir, ayağından vurulup yaralandığı için gangsterliği bırakarak kahve işletmektedir. Hülya ise mafya tarafından alıkonup kullanılan bir kadındır. Hülya, kötü hayatından kurtulmak için mafyadan kaçar. Kaçarken Kadir’le karşılaşır. İkili birbirlerine âşık olup evlenmeye karar verirler. Ancak mafya Hülya’nın peşini bir türlü bırakmaz.

Prestij Meselesi (2023)
Prestij Meselesi

HİKAYE: 1989 yılında Beyoğlu’nda Balin pavyonda çalışan Hilmi Topaloğlu, abisi Mustafa Topaloğlu’nun önerisi ile müzik yapımcısı olur. Mustafa ve Hilmi Topaloğlu Unkapanı müzik çarşısında Nokta müzik isimli bir yapım şirketi kurarlar. Genç yeteneklerin peşine düşen yapımcı Hilmi Topaloğlu sırası ile önce Haluk Levent’i bulur.

King of the Wind (1990)
King of the Wind