Serdar Yeğin

Doğum günü

1980-01-12

Diğer işler

Şaşkın (2006)
Şaşkın

HİKAYE: Mehmet, İstanbul’da üniversite öğrencisidir. Tesadüfen dinlediği bir radyo programında bir kızın aşk üzerine konuşmalarından çok etkilenir ve onu bulmak için ev arkadaşı Çetin’i de yanına alarak Antalya yoluna düşer. Peşinden gittiği bu esrarengiz ses hakkında, tek bildiği Antalya’da bir otelde staj yaptığı ve isminin Deniz olduğudur.

Aşk Kırmızı (2013)
Aşk Kırmızı

HİKAYE: Ferhat ve Zeynep, birlikte çok güzel bir hayat kurmuşlardır. Birbirlerini çok sevmektedirler. Ferhat saygın bir şirkette gelecek vadeden satış temsilcisidir. Ferhat çalıştığı şirketin organize ettiği bir iş toplantısı için birkaç çalışma arkadaşı ile Antalya’ya uçak ile gidecektir. Zeynep ile evlendiklerinden beri ilk ayrı kalışlarıdır.
Antalya’daki ilk gece, Ferhat, Nazlıgül ile karşılaşırlar. Bu kız, Ferhat’ın uzun yıllar önce ayrılmak zorunda kaldığı ilk aşkıdır. İlk gençliklerinde efsanevi bir aşk yaşamışlar, birbirlerini çok sevmişlerdir. Ancak, Nazlıgül’ün annesinin sevgilisi, aşıkların birbirlerinin izlerini kaybetmesini sağlamıştır. Ferhat karısını sevmektedir ve karısını aldatmaya hiç niyeti yoktur. Ama şimdi karşısındaki Nazlıgül’dür. Ya da şimdiki adıyla Nazlı. İlk aşkı.

Ay Büyürken Uyuyamam (2011)
Ay Büyürken Uyuyamam

HİKAYE: Melek iki genç kızı ve kocası ile Ege’nin bir taşra kasabasında tatlıcı dükkanı işletmektedir. “Boyu kadar kızları” olmasına rağmen henüz gençliğini ve güzelliğini kaybetmemiş olan Melek’e bazen açıktan bazen gizliden bütün kasaba erkekleri tutkundur. Yaşanan bir ’rezalet’ sonrası kocasını evden kovan Melek’in üzerinde şimdi daha fazla göz, daha fazla baskı vardır. 1960’lar Türkiye’sinde kasaba ve köylerin günlük akışını anlatan hikaye bu sefer cesur bir anlatım ile taşranın yatak odasına giriyor. Necati Cumalı’nın aynı adlı öykü kitabından sinemaya uyarlanan filmin yönetmen koltuğunda ise 18 yıldır kamera arkasına geçmeyen duayen yönetmen Şerif Gören oturuyor. Çekimleri Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde tamamlanan filmin yapımcılığını ise yönetmenin oğlu Mehmet Gören üstleniyor.

Somuncu Baba: Aşkın Sırrı (2016)
Somuncu Baba: Aşkın Sırrı

HİKAYE: Hamid, daha henüz gençken babasını kaybetmesinin travması ile sarsılır. Yaşadığı acı sonucu kendisini bulma yoluna girer ve bir dergaha sığınır. Buradaki diğer müritler gibi dergahın günlük işlerine yardımcı olur ve ekmek pişirmeye başlar. Bir yandan da ilim derslerini sıkı sıkıya takip eder. Kısa sürede hocasının gözdesi halir; yine hocasının isteği ile Hamid sürpriz bir evliliği kabul etmek zorunda kalır. Fakat onun içinde adını koyamadığı İlahi Aşk’ı arama arzusu çoktan yeşermiştir…

Bizim Hikaye (2015)
Bizim Hikaye

HİKAYE: Haksızlığa uğramış, ailesi, yuvası, geleceği elinden alınmış bir adam ile hayata karşı tek başına mücadele etmek zorunda kalan, çocuklarıyla bu koca dünyada bir başına kalmış bir kadının öyküsünü perdeye taşıyor Bizim Hikaye. Başka kimler yok ki bu öyküde: ailesinin itibarını kurtarmak için çabalayan bir genç, yanlış zamanın ve yanlış davanın kurbanı olan eski bir aşık… Yarınlardan bu günlere kadar gelmeyi başarabilmiş bir aşk hikayesi. 80 darbesinde gururu, itibarı zedelenen, inancı ve düşüncesi ne olursa olsun haksız yere hüküm giyen insanların, darbe sonrasında hayata tutunma çabalarını perdeye taşıyan film; o günlerden bu günlere kadar uzanan bir mücadeleyi, hiç bir şekilde bağlarını kopartmayan fedakar bir aile aracılığıyla bizlere aktarıyor. Yönetmenliğini Yasin Uslu’nun üstlendiği Bizim Hikaye’nin başrolleriniyse Cansel Elçin, Sera Tokdemir ve Naz Elmas paylaşıyor.

Deniz Seviyesi (2014)
Deniz Seviyesi

HİKAYE: Damla, New York’ta yaşayan başarılı bir iş kadınıdır. Çocukluğunu geçirdiği yazlık evi kuzeninin satacağını öğrenince, Damla kocasıyla beraber Ayvalık’a gider. Aklındaki tek şey, açıklama yapmadan terk ettiği eski dostu ve sevgilisi Burak’la yüzleşmektir, ancak Burak ona kapılarını kapamıştır. Damla’nın kendisi ile barışabilmesi için, senelerce sakladığı sırrını Burak’a mutlaka anlatması gerekir.

Ertuğrul 1890 (2015)
Ertuğrul 1890

HİKAYE: Japon-Türk ortak yapımı filmde, Türk ve Japon milletlerinin dostluğunun gelişmesine ve kuvvetlenmesine sebep olan iki tarihî hikâye anlatılıyor: 1890 yılında Japon sularında batan Türk fırkateyni Ertuğrul’un mürettebatının Japonlar tarafından kurtarılma çabaları ile 1985’te İran-Irak savaşında İran’da mahsur kalan 300’den fazla Japon vatandaşının dönemin başbakanı Turgut Özal’ın talimatıyla Türk Hava Yolları tarafından tahliye edilmeye çalışılmaları. Dostluk ve barış hikâyesi Ertuğrul 1890, 39. Japon Akademi Film Ödülleri’nde En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil olmak üzere on dalda üstünlük ödülü kazanmıştır, En İyi Ses Kaydı ve En İyi Sanat Yönetimi dallarında birincilik ödülünü elde etmiştir.